Origami Sanatı

Sanat, güzeli görebilme, güzelden haz duyma, yaratma gibi estetik, nefret, sevinç, öfke türü psikolojik insani duyguların çeşitli yol ve yöntemlerle dışa vurumudur. İnsanların karşı karşıya kaldıkları psiko-sosyal sorunlara çözüm olabilecek alanlardan biridir. Sanatta güzeli, bilimde doğruyu, felsefede hakikati arayan insan ruhu, aklı ve zekası ile aslında kendini aramaktadır.

Origami sanatı da, uygulandığında, çocuk veya yetişkin olsun kendi becerilerini ortaya çıkartabilmenin, kendini tanımanın bir yöntemi olabilmektedir.

Tarihte ilk olarak Çin ardından Japonya gibi kadim kültürlerde ortaya çıkan ve çok saygın bir yeri olan origami, zaman içerisinde tüm dünyaya yayılmış kağıt katlanarak oluşturulan çeşitli semboller ve şekiller aracılığıyla gelecek nesillere yaşanmış kültürlerin mirasının aktarılmasını sağlamıştır.

Bir “kağıt katlama sanatı’ gibi algılansa da aslında origami kağıt katlama  sanatından öteye farklı becerilerin kazanılmasını sağlar.

Zamanla yalnızca çocuklara yönelik bir eğlence aracı gibi algılanmaktan çıkmış, onların öğrenme yeteneklerinin gelişmesinde, el-göz eşgüdümünün sağlanmasında, geometrik-matematiksel becerilerinin artırılmasında, konsantrasyon ve yaratıcılıklarının geliştirilmesinde önemli rol oynamış, her yaştan insanın ilgisini çekmeyi başarmıştır.

Origami çocukların gerek davranışsal, gerek sosyal-duygusal, gerekse dil-matematiksel ve psiko-motor gelişimlerinde en az malzeme ile en kısa zamanda sağladığı katkı ile çocukların öğrenme sürecinin eğlenceli hale getirilebileceğinin en güzel kanıtıdır.

Özellikle çocukların ruhsal, fiziksel ve sosyal sağlıklarını geliştirmesine ve iyileşmesine katkı sağlar.  Onların oyunlarının aslında en ciddi uğraşısı olduğu gözönünde bulundurulacak olursak origami sanatının çocuk gelişimine olan katkısının önemi ve değeri kendiliğinden anlaşılır.

Güçlü bir gelecek için sanatı sevmek, sevdirmek dileğiyle…